Salı 4 Şubat 2025 - 22:04
İslam İnkılabı’ndan Sonra Sünni Halk, Yönetim Kademelerinde Geniş Bir Şekilde Görev Aldı

Havza / Mevlevi Abdurrahman Arifi, Fecir Haftası’nın kutlu günlerinde yaptığı açıklamada şunları belirtti: “İnkılaptan önce halk, ülkenin büyük kararlarında yer almıyordu. Ancak şimdi özellikle Sünni halktan yerel güçlerin, valilik, kaymakamlık ve genel yönetim kademelerinde geniş bir şekilde görev aldığını görmekteyiz.” dedi.”

Havza Haber ajansı Zâhidan muhabirine göre, Mevlevi Abdurrahman Arifi, Sistan ve Beluçistan’ın İslam İnkılabı sonrasında kaydettiği geniş çaplı gelişmeleri değerlendirdi ve inkılap öncesi ve sonrası koşullar arasındaki farkları vurgulayarak bu dönüşümü benzeri görülmemiş olarak nitelendirdi.

Arifi, devrim öncesi eyaletin durumuna işaret ederek şunları söyledi: “İslam İnkılabı’nın zaferinin ardından Sistan ve Beluçistan, farklı alanlarda dikkat çekici değişimler ve ilerlemeler yaşadı. İnkılaptan önce altyapı, eğitim ve hizmetlerde ciddi eksikliklerle karşılaşan bu bölge, şimdi kalkınma programları sayesinde önemli bir ilerleme kaydetmiştir.”

Mevlevi Arifi, o dönemde eyaletin temel hizmetlerden örneğin ulaşım yolları, elektrik, içme suyu, telekomünikasyon ve devlet okullarından mahrum olduğunu belirtti. Birçok köyde okul bile olmadığını ifade eden Arifi, “Ancak İslam İnkılabı’nın bereketiyle bu eksiklikler büyük ölçüde giderilmiştir.” dedi.

Ayrıca, yapılan altyapı projelerine de değinen Arifi, “Bugün Zâhidan’dan Çahbahar’a doğru giderken, geniş çaplı yol yapım projeleri, özellikle demir yolu projeleri gibi gelişmeleri görmekteyiz. Eyaletin neredeyse tüm köyleri elektrik, okul ve iletişim hizmetlerinden faydalanmaktadır.” şeklinde konuştu.

Uzmanlar Meclisi’ndeki temsilci Mevlevi Abdurrahman Arifi, konuşmasının devamında Sistan ve Beluçistan’daki dini ve manevi faaliyetlerin artışına değinerek şunları söyledi: “İnkılap öncesinde cuma namazları ve dini faaliyetler sınırlıydı ve bölgede çok az sayıda ilahiyat okulu vardı. Ancak şimdi dini ve eğitim faaliyetlerinin geniş bir şekilde geliştiğini görmekteyiz.”

Arifi, ayrıca halkın yönetim işlerinde daha fazla yer almasına dikkat çekerek, “İnkılaptan önce halk, ülkenin büyük kararlarında yer almıyordu. Ancak şimdi özellikle Sünni halktan yerel güçlerin, valilik, kaymakamlık ve genel yönetim kademelerinde geniş bir şekilde görev aldığını görmekteyiz.” dedi.

Mevlevi Arifi, başka bir konuşmasında Şah rejiminin zulmüne ve SAVAK’ın baskıcı rolüne değinerek şunları söyledi: “O dönemde halk, en küçük eleştiriyi bile dile getiremiyordu ve SAVAK zalimce işkencelerine, hatta tutukluların tırnaklarını sökerek her türlü muhalefeti bastırıyordu. Ama bugün İslam Cumhuriyeti’nde yapıcı eleştiriler yapma imkanı sağlanmış ve yöneticiler halkın sesine kulak vermektedir.”

Sistemdeki köklü değişimlere de değinen Arifi, “İslam İnkılabı’ndan sonra Sistan ve Beluçistan’daki gelişmeler, altyapı, eğitim, kamu hizmetleri ve halkın siyasi katılımında kayda değer ilerlemeleri göstermektedir. Birçok geçmiş eksiklik giderilmiş olsa da hâlâ su krizi gibi zorluklar ve bazı bölgelerde daha fazla kalkınma ihtiyacı devam etmektedir.” dedi.

Son olarak Mevlevi Abdurrahman Arifi, yetkililere, özellikle Sistan’daki su krizine dikkat etmeleri ve bu sorunları çözme çabalarını artırmaları çağrısında bulunarak, “Sistan ve Beluçistan’ın geleceği, doğru planlama ve kararlı bir şekilde mevcut sorunları çözmeye bağlıdır. Bu, bölgedeki kalkınmanın sürdürülebilirliği için önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha